BAŞBAKANLIK HİZMET BİNALARI

Date:Sat 05 2014

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ’NİN MERKEZ ALANINA YAPILMAKTA OLAN BAŞBAKANLIK MAKAM OFİSİ, BAŞBAKANLIK HİZMET BİNASI VE BAŞBAKAN KONUTUNDAN OLUŞAN BU GRUP YAPININ İNŞAATI HAKKINDA, 10 ŞUBAT 2014 TARİHİNDE YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLDİĞİ HALDE İNŞAAT DEVAM EDİYOR. PEK ÇOK KURUMUN İTİRAZINA KARŞIN YÜRÜTÜLMEKTE OLAN İNŞAAT, ALANIN TARİHİ SİT VE DOĞAL İSTE ÖZELLİKLERİNİ HİÇE SAYIYOR. AOÇ MÜDÜRİYETİ TARAFINDAN ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE TAHSİS EDİLEN ARAZİDE, YASA DIŞI BİÇİMDE YÜKSELEN İNŞAATIN, TEMMUZ 2014 AYINA YETİŞTİRİLMESİNİN BEKLENDİĞİ SÖYLENİYOR. BİN ODALI OLACAK OLAN ‘SARAYIN’ TÜRKİYE’YE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN GETİRİLMESİNDEN SONRA KULLANILACAĞI DA SÖYLENTİLER ARASINDA AMA, MİMARI ŞEFİK BİRKİYE VE MÜTEAHHİTİ HAKKINDA İŞLEMLER YAPILMAYA BAŞLANDI BİLE. FOTOĞRAFLAR MAYIS 2014 TARİHLİ (AC).

 

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ’nin Orman Genel Müdürlüğü tarafından kullanılmakta olan bu merkez bölgesinin, AOÇ’nin ilk ağaçlandırılan bölgesi olarak büyük önemi vardı. Önce akasya, sonrasında çam ile donatılan bu tepelerin yamaçlarındaki yeşillenme, aynı zamanda AOÇ’nin bataklık olan alçak kotlu alanlarının sudan kurtuluşu ile insan eliyle kültürlenmiş, bakımlı hale gelmiş topoğrafyanın taçlanması anlamını taşıyordu. Marmara ve Karadeniz Havuzları, genel olarak popüler medyada ve halk arasında zannedildiği gibi, formlarındaki göndermelerle denize özlem yansıtarak, yüzme amaçlı havuzlar olarak gerçekleştirilmediler. Tam aksine, 1925 yılındaki ilk kurulum ve gerçekleştirim noktasında her iki havuz da bataklığı kuruturken fazla suyu toplama ve sulamayı düzenli kılma amaçlı rezervarlar olarak tasarlanmışlardı. Bu açıdan doğa üzerindeki insan iradesini ve aklını,, bilimle birleştiren bir ‘tasavvur’un ürünüdürler. En yüksek kotlara yerleştirilen her iki havuz için de basınç ve hacim hesapları yapılmış; uzun yıllar bu amaçla kullanılmışlardır. 1930’l yıllarda havuzlarda yüzmek ve kayıkla gezmek mümkündü. 1940’lı yıllara ait fotoğraflarda, Ankara’da hezun 19 Mayıs tesisleri içindeki Yüzme Havuzu yokken, Karadeniz Havuzu’nun kurallı olimpik turnuvalarda kullanıldığını gesteren belgeler vardır. 1950’lerden başlayarak unutulmaya yüz tutan havuzlar, 1980 Askeri Darbesi sonrası cunta döneminde, bozulmaya başlamışlardır. Marmara Köşkü’nün 1980 sonrası Milli İstihbarat Teşkilatı MİT’e tahsis edilmesi ve sorgulama amaçlı kullanımı sırasında Marmara Havuzu’nun derinliğinin doldurulması sonucunda Marmara Havuzu hem kullanıcısını, hem de tasarımsal niteliklerini yitirmiştir. Öte yandan yine cunta döneminde Karadeniz Havuzu’nun çevresi için yarışmayla elde edilen ve tasarlanan Devlet Mezarlığı uygulanmış; bu esnada yapılan açık ve kapalı mekanlı Müze ile birlikte bölge ve Karadeniz Havuzu, restorasyon görmekle birlikte, kamusal kullanım niteliğini ve bir geniş park olma, yüzme sporuna ve amatör yüzmeye hizmet etme niteliğini tümüyle kaybetmiştir. AC