NEFES KORİDORU

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ: ANKARA’NIN NEFES KORİDORU

52. ooo dekar yüz ölçümündeki bir arazi üzerinde kurulmuş olan Atatürk Orman Çiftliği, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kent merkezi dışında kalan ve her kesimden kentlinin bir araya gelmesini sağlayan bir üretim, sosyalleşme ve kültürlenme mekanıydı.  Çiftliğin böyle bir mekana dönüşümü ise 1925 Türkiye’sinin savaş sonrası ekonomisi, azalmış insan kaynağı ve teknik yokluk koşullarında hiç kolay olmayacaktı. Bu nedenle, bataklık niteliğindeki bir toprağın büyük bir gayret, el emeği ve kısıtlı kaynaklar ile ıslah edilip verimli bir tarım arazisine dönüştürülmesinin hikayesiydi AOÇ. Bir ağaç dikiminin dahi bin bir zahmet ve emekle gerçekleştiği yıllarda, İç Anadolu’nun tipik bozkır peyzajının orman karakteri kazanmasına öncülük etmiş bir yeşil devrimdi Atatürk’ün çiftlikleri. Ankara’daki bu çiftlik, aynı zamanda, Ankara şehrinin öncülüğünü yapacağı modern üretim ve tarım kültürünün de bir sembolü olacaktı.

Kuruluşundan neredeyse bir asır sonra kentsel alanla çevrilmiş olan AOÇ,  tarım potansiyeli göz ardı edilerek arazi varlığının önemli bir bölümünü kaybetmiş ve kuruluş amaçlarına uygun olmayan kullanımlarla el değiştirmiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki konumunun aksine, günümüz Ankara’sının geometrik merkezinde kalmış olan AOÇ’nin arazi varlığı yeni kayıp ve tehditlerle karşı karşıya kalmaya devam etmektedir. Ankara kentinin geometrik merkezinde olması nedeniyle giderek değerlenen arazi varlığı, ona arsa gözüyle bakan çıkar gruplarının ilgi odağına dönüşmektedir. Oysa, Atatürk Orman Çiftliği arazisi, hem Ankara’yı besleyen su varlıklarının birleştiği bir vadi tabanı olması hem de tepe ve düzlüklerden oluşan çeşitlilik gösteren topoğrafyası ve kır görünümü ile Ankara kentinin en değerli varlığıdır.

“Nefes Almak İstiyoruz!”

Ankara kentinin  hava kirliliğine elverişli olan topoğrafik karakteri, yerleşimler ve araçlardan salınan gazlar ile kentte yoğun bir şekilde süren inşaatların tozlarının Ankara çanağında birikmesine neden olmaktadır. ‘Ankara Çanağı’ olarak adlandırılan ve rakım olarak alçakta kalan bölgenin merkezi Kızılay-Sıhhiye olmakla birlikte çeperleri güney, kuzey ve doğuda çeşitli konut alanları ile sınırlanmaktadır. Batıda ve güneybatıda ise Çayyolu dahil olmak üzere daha alçak seyreden bir topoğrafik karaktere sahiptir. Tam da bu çanakta yeşil alan varlığı ve su varlığı ile AOÇ, nefes almak isteyen Ankaralının ve kentin kurtarıcısı olmayı vaad etmektedir. Ankara’da çeşitli tepelere konumlanmış Keçiören, Çankaya, Şentepe gibi semtlerden gözlenebilen toz ve hava kirliliği, Atatürk Orman Çiftliği tarafından yutulup yok edilebilmektedir. (Hava kirliliğinin en yoğun olduğu Ankara’nın hava kirliliği raporları için buraya tıklayınız).   

Ankara'daki Hava Kirliliği Sorununa Çankaya'da Bakış, 18.02.2014, Kaynak: Selin Çavdar arşivi.


 
Ankara’daki Hava Kirliliği Sorununa Çankaya’dan Bakış, 18.02.2014, Kaynak: Selin Çavdar arşivi.

Ankara’daki Hava Kirliliği Sorununa Çankaya’dan Bakış, 18.02.2014, Kaynak: S.Ç.